BASİT CİNSEL İSTİSMAR – ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI – EK SAVUNMA HAKKI – HÜKMÜN KONUSU – İDDİANAME – ZİNCİRLEME SUÇ

OLAY VE OLGULAR Suça sürüklenen çocuğun savunması, mağdure ve katılan beyanı, doktor raporu, Adli Tıp Kurumu raporu ve sosyal inceleme raporu ile dosyadaki tüm bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; suça sürüklenen çocuğun mağdurenin dayısının oğlu olduğu, mağdurenin suç tarihinde ve halen 10 yaşlarında bulunduğu, suça sürüklenen çocuğun mağdureyle akraba olmaları nedeniyle aynı ev ortamında bulundukları, mağdura 4. sınıfa giderken anneannesinin evinde suça sürüklenen çocuğun cinsel organını poposuna sürttüğü, canı yanmasın diye poposuna krem veya su sürdüğü, suça sürüklenen çocuğun mağdureye “eğer birine anlatırsan sana daha kötüsünü yaparım” diyerek tehdit ettiği, mağdurenin bu tehdit altında birden çok kez suça sürüklenen çocuğun cinsel istismar eylemini yapmasına göz yumduğu, suça sürüklenen çocuğun kendisine zarar vereceği korkusuyla yapılanları kimseye anlatmadığı, en son istismar olayının mağdurenin 5. sınıfa gittiği 21.06.2015 tarihinde mağdurinin anneannesinin evinde gerçekleştikten sonra geceleyin yatarken ağlamaya başlayan ve korktuğunu söyleyen mağdurenin annesi ile birlikte o gece uyudukları, durumdan şüphelenen mağdurenin annesinin sabahleyin kızıyla konuşması üzerine başından geçenleri annesine anlattığı, mağdurenin soruşturma ve yargılama aşamasındaki beyanlarının tutarlı, samimi ve oluşa uygun bulunduğu, mağdurenin olay sonrası yaşadığı travma ve duruşmadaki hali de dikkate alındığında suça sürüklenen çocuğun akraba olmalarının verdiği kolaylıkla mağdureye değişik tarihlerde birden fazla ve tehdit ederek cinsel istismar eyleminde bulunduğu, organ sokmanın tıbbi delilleri bulunmadığından eylemin basit cinsel istismar kapsamında kaldı vicdanın kanısına varılarak suça sürüklenen çocuğun cezalandırılmasına karar verilmiştir GEREKÇE 1. 5271 sayılı Kanun’un 225 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu gözetildiğinde, Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen 30.06.2015 tarihli iddianame ile kamu davası açılıp müsnet suçun zincirleme şekilde işlendiğine dair herhangi bir anlatımda bulunulmadığı halde suç duyurusunda bulunup yeni dava açılmasından sonra karar zincirleme suç hükümlerinin tatbiki gerekirken İlk Derece Mahkemesince sanığa ek savunma hakkı verilerek 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi ile arttırım yapılması neticesinde fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur. 2. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğname’de onama isteyen iştirak edilmemiştir. (Yargıtay 9. Ceza Dairesi 21.06.2023 tarih ve 2021/12364 Esas 2023/4506 Karar)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir