T.C.
YARGITAY
Onbirinci Hukuk Dairesi
E: 2022/1852
K: 2023/4139
T: 05.07.2023
Özet: Taşıma esnasında ambalajın hasar görmediği, varma içinin kuru olmasına rağmen ambalaj içinde ıslaklık ve bundan kaynaklı emtiada paslanma görüldüğü, bu durumun taşıyıcının kusurundan değil de emtianın niteliğine uygun ambalajlanmamış olmasından kaynaklandığının ve emtianın özelliği gereği nasıl ambalajlanması gerektiğini taşıyıcının bilebilmesinin ve bu konuda çekince koymasının beklenemeyeceğinin anlaşılması karşısında meydana gelen zarardan taşıyıcı ve taşıyıcı sigortasının sorumlu tutulamayacağı gözetilmelidir.
(6102 s. TTK m. 898)
(CMR Konvansiyonu m. 8, 9)
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY İLÂMI
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı … Turizm Ticaret ve Nakliyat Ltd. Şti. vekili, duruşma istemi olmaksızın davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.07.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. M.D. ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili G.B.C., davalı … Turizm Ltd. Şti. vekili Av. Z.D.Ş. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı … Demir ve Çelik A.Ş. arasında Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi bulunduğunu, sigortalının Fransa’dan aldığı emtiaların Hatay’a taşınması işleminin davalı … Turizm Tic. ve Nak. Ltd. Şti. tarafından üstlenildiğini, diğer davalı olan … Sigorta A.Ş.’nin ise… Turizm Tic. ve Nak. Ltd. Şti.’nin zorunlu sigortacısı olduğunu, hasarsız, eksiksiz kuru ve sağlam halde teslim edilen emtianın varma yerinde yapılan tespitlerde ıslak ve paslı olduğunun anlaşıldığını, davalının taşıma esnasında bilgi vermeksizin İtalya’da araç değişikliği yaptığını, ekspertiz raporunda emtianın yağmur yada benzeri koşullar altında bu hale gelmiş olabileceği kanaatine varıldığını, taşıyıcı firmanın ve sigortacısının bu hasardan sorumlu olduğunu, bu nedenle sigortalısının zararını ödeyen müvekkilinin halefiyet haklarını kullanmak suretiyle davalı taşıyıcı ve onun sigortacısına rücu hakkını kullandığını ileri sürerek 37.995,10 euronun 08.04.2013 tarihinden itibaren yıllık %5 faiz ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davalarda davacı vekili dava dilekçelerinde; asıl davadaki beyanlarını müvekkili ile dava dışı … Demir ve Çelik A.Ş. arasında Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi bulunduğunu, sigortalının Slovenya’dan aldığı emtiaların Hatay’a taşınması işleminin davalı … Turizm Tic. ve Nak. Ltd. Şti. tarafından üstlenildiğini, diğer davalı olan … Sigorta A.Ş.’nin ise … Turizm Tic. ve Nak. Ltd. Şti.’nin zorunlu sigortacısı olduğunu, hasarsız, eksiksiz kuru ve sağlam halde teslim edilen emtianın varma yerinde yapılan tespitlerde ıslak ve paslı olduğunun anlaşıldığını, davalının taşıma esnasında bilgi vermeksizin İtalya’da araç değişikliği yaptığını, ekspertiz raporunda emtianın yağmur yada benzeri koşullar altında bu hâle gelmiş olabileceği kanaatine varıldığını, taşıyıcı firmanın ve sigortacısının bu hasardan sorumlu olduğunu, bu nedenle sigortalısının zararını ödeyen müvekkilinin halefiyet haklarını kullanmak suretiyle davalı taşıyıcı ve onun sigortacısina rücu hakkını kullandığını ileri sürerek birleşen 2013/902 E. sayılı dosyada 33.379,86 euronun 23.05.2013 tarihinden itibaren, birleşen 2013/903 E. sayılı dosyada 32.821,56 euronun 06.06.2013 tarihinden itibaren, birleşen 2013/904 E. sayılı dosyada 31.929,35 euronun 12.06.2013 tarihinden itibaren, birleşen 2013/905 E. sayılı dosyada 32.181,55 euronun 10.06.2013 tarihinden itibaren yıllık %5 faiz ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleşen davalarda davalı … Turizm Tic. ve Nak. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçelerinde; emtianın ambalajında delik, yırtık, deformasyon bulunmadığını, taşımada kullanılan araçların brandalarında, teknik malzemelerinde herhangi bir sorun olmadığını, söz konusu ıslaklık ve paslanmanın ambalajlanma kusurundan doğmuş olabileceğini, bundan da müvekkili taşıyıcının sorumlu tutulamayacağını, aynı koşullarda yapılan 5 ayrı taşımanın söz konusu olduğunu, her birinde de aynı sorunla karşılaşıldığını, buradan da kusurun taşıyıcıda değil, emtiada ya da ambalajlanmada olduğunun anlaşıldığını savunarak asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
2.Asıl ve birleşen davalarda davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; hasarın ambalajlamadan kaynaklandığını, taşıyıcının kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.05.2017 tarih, 2014/530 E. ve 2017/383 K. sayılı kararıyla; taşınan ticari emtia niteliğindeki tellerin orijinal paketlenmesinin teknolojiye uygun olduğu, asıl ve birleşen dosyalarda taşımada kullanılan araçların kasasına su girdiğine dair bir tespitin bulunmadığı, taşıma sürecinde sağlam bobinler içine su sızdıracak kadar yoğun yağmura maruz kaldığını gösteren meteorolojik bir veri olmadığı, teslim yerinde ambalajların içine su girebilecek ya da sızabilecek şekilde bir yırtığın ya da deliğin bulunduğuna dair bir tespitin söz konusu olmadığı ve tutanaklarda böyle bir şeyin yer almadığı, öte yandan 5 ayrı taşımada da aynı problemin yaşandığı, sadece ambalaj içindeki nem ya da nemin yoğunlaşmasının değil dış ortamdan difizyon yoluyla neme nüfus etmesi sonucu ancak bu denli bir bozulmanın yaşanabileceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2018 tarihli, 2017/508 E. ve 2018/139 K. sayılı kararıyla; hasarın taşıyıcının sorumlu olmadığı bir ambalaj kusurundan kaynaklandığı, bu koşullarda taşıyıcının ve sigortacısının oluşan hasarlardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.12.2019 tarih, 2018/2317 E. ve 2019/8026 K. sayılı kararıyla taşımaya konu emtianın taşıma güzergahına, taşıma koşullarına ve günümüz teknolojik verilerine uygun ambalajlanıp ambalajlanmadığının, emtianın terleme özelliğinin olup olmadığının, ambalaj içerisine rutubet riskini önlemek için özel bir folyo koyulması gerekip gerekmediğinin tespiti, ayrıca dış ortamdan gelen suyun naylon ile ambalanmış (ambalajda delik yırtık vs. olmadığı halde) ürün üzerine sirayet etmesinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise bunun nasıl gerçekleşebileceği, mevcut ambalajlı haliyle ürünün dış etkilere karşı yeterince korunaklı olup olmadığının her türlü soyut yaklaşımdan uzak ve tereddüte mahal vermeyecek şekilde açıklanmak üzere işin uzmanlarından oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşıyıcının eşyanın kendisi tarafından teslim alındığı tarih ile gönderilenen teslim ettiği tarih arasında uğramış olduğu hasar ve ziyandan karine olarak sorumlu olduğu, taşıyıcının kendisine talimat vermeye yetkili kişinin kusurundan, bu kişi tarafından verilen talimattan, eşyadaki ayıptan ya da kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir olaydan doğduğunu ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulabileceği, davalı tarafından taşınan emtianın teslim alındığı yerden İtalya’da bulunan merkez depoya getirilerek ve başka araçlara aktarma yapılarak Türkiye’deki varış limanına getirilmesi sürecinde hasara uğradığının ihtilafsız olduğu, ambalaj yetersizliğine ilişkin taşıyıcının herhangi bir çekince kaydının bulunmadığı, ambalajlanma hatasının bulunduğu hususlarında davacının iddiasını ispatlayamadığı, dava konusu emtianın da alıcısına hasarlı teslim edildiğinin sabit olduğu, taşıma devam ederken gerekli özen ve dikkatin gösterilmediği, hasardan davalıların sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile asıl davada 29.394,79 euronun, birleşen 2013/902 E. sayılı dosyasında 29.394,79 euro’nun, birleşen 2013/903 E. sayılı dosyasında 29.960,94 euronun, birleşen 2013/904 E. sayılı dosyasında 29.168,02 euronun, birleşen 2013/905 E. sayılı dosyasında 27.141,67 euronun 20.12.2013 tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar yıllık %5 oranında faiz işletilerek davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı … Turizm Tic. ve Nak. Ltd. Şti. vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozmaya uygun inceleme yapılmadığını, ambalajlamanın emtiaya uygun olup olmadığının yeterince incelenmediğini, müvekkilinin CMR Konvansiyonu’nun 8 inci maddesi gereği ambalajın görünürdeki durumunu kontrol ettiğini, ambalajın görünür haliyle taşımaya uygun ve hasarsız olduğunu, ancak özel bir ambalajlama gerekiyorsa bunu bilmesinin mümkün olmadığını, varma yerinde teslim tutanağında da belirtildiği üzere araç içinin kuru ve ambalajın sağlam olduğunu, buna rağmen ambalaj içinde ıslaklık ve pas olmasından müvekkillinin sorumlu tutulamayacağını, bilirkişi raporunun kesin tespitler içermeyip varsayıma dayalı olduğunu, emtianın İtalya’da kapalı bir depoda başka araca nakledilmesinin söz konusu hasara yol açmayacağını, hasar tazminatı hesaplamalarının da hatalar içeridiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı.. Sigorta A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun kesin tespitler içermeyip varsayıma dayalı olduğunu, gönderenin ambalajlama konusunda gerekli özeni göstermediğini, özel bir ambalaj ve folyo kullanılacak ise bunu taşıyıcının bilmesinin mümkün olmadığını, ambalajın görünür haliyle taşımaya uygun ve hasarsız olduğunu, varma yerinde teslim tutanağında da belirtildiği üzere araç içinin kuru ve ambalajın sağlam olduğunu, buna rağmen ambalaj içinde ıslaklık ve pas olmasından taşıyıcının sorumlu tutulamayacağını, davacının sigortalısına yaptığı ödemenin hatır ödemesi olup teminat dışı olduğunu, hasar tazminatı hesaplamalarının da hatalar içerdiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemli davada, uyuşmazlık, taşıma esnasında gerçekleşen hasardan davalı taşıyan ve taşıyanın sigortacısının sorumlu olup olmadığına ve ambalaj hasari bulunup bulunmadığına ilişkindir
2. İlgili Hukuk
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 898 inci maddesinin birinci fıkrası, 1472 nci maddesi, Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi’nin (CMR Konvansiyonu) 8, 9, 17 ve 18 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Asıl ve birleşen davalar, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece Dairemiz bozma ilâmina uyularak yapılan değerlendirme sonrası asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2. Asıl davaya konu taşıma Fransa’dan, birleşen davalara konu taşımalar ise Slovenya’dan Hatay’a yapılmış, taşımaya konu Ca-Si ve Ca-Fe özlü teller bobin halinde gönderen firma tarafından ambalajlanmıştır. Asıl ve birleşen dosyalar içerisinde bulunan tespit tutanaklarında “…aracın çadırında her hangi bir hasar olmadığı, fakat araçta bulunan … eşyanın ıslak, su birikintileri ve malzemede paslanma olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde imzalı tespitlerin yer aldığı, bu durumun dosya içerisinde bulunan fotoğraflardan da net şekilde anlaşıldığı, yine varma yerinde düzenlenen eksper raporlarında da naylon ambalajın içine su sızdırabilecek kadar yırtıldığına, yıprandığına yada delindiğine veya dış yüzeylerinde de ıslaklık olduğuna dair tespite yer verilmediği tespit edilmiştir.
3.CMR Konvansiyonu’nun 17 nci maddesine göre, taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Ancak eğer hasar yüke has bir kusurdan yahut taşıyıcının önlemesine olanak bulunmayan bir halden meydana gelmişse yada hasar, hasara uğrayan malların hatalı ambalajlanmış olması ve yahut malların özelliğinin doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise, taşıyıcı zarardan sorumlu tutulamaz.
6102 sayılı Kanun’un 898 inci maddesinde de benzer şekilde taşıyıcının sorumluluktan kurtulma sebeplerine yer verilmiştir. Buna göre, taşıyıcı, gönderen tarafından yapılan paketleme veya etiketleme yetersizse, taşıyıcı tarafından ambalajlanmamış olan eşya taşınmışsa, eşya doğal veya ayıplı yapısı dolayısıyla, özellikle kırılma, işlev bozukluğu, paslanma, bozulma veya sızma gibi sebeplerle kolaylıkla zarar görebilecek nitelikteyse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.
4.Asıl ve birleşen davalara konu taşımalarda, bobinlerin gönderen tarafından naylon ambalaj ile sarıldığı, davalı taşıyıcının CMR Konvansiyonu’nun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yükün ve bunların ambalajının görünürdeki durumunu kontrol ettiği, 9 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre taşıma senedine çekince koymaması malların tam ve sağlam teslim alındığının teyidi gibi düşünülmekte ise de taşıyıcının yükü kontrol mükellefiyetinin eşyanın ve ambalajın görünür durumu kontrol ile sınırlı olduğu, herhangi bir araştırma yapmadan emtianin özelliğini ve paslanabileceğini öngörüp çekince koymasının beklenemeyeceği, taşıma esnasında ambalajın hasar görmediği, varma yerinde ambalajda herhangi bir yırtık yada delik tespit edilmediği, ambalajların dış yüzeyinin ve araç içinin kuru olmasına rağmen ambalaj içinde ıslaklık ve bundan kaynaklı emtiada paslanma görüldüğü, bu durumun taşıyıcının kusurundan değil de emtianın niteliğine uygun ambalajlanmamış olmasından kaynaklandığı, emtianın özelliği gereği nasıl ambalajlanması gerektiğini taşıyıcının bilebilmesinin ve bu hususta çekince koymasının beklenemeyeceği, o halde meydana gelen hasardan davalı taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı gibi taşıyıcının sigortacısı… Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun da gündeme gelmeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken varsayıma dayalı bilirkişi raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.