CEBİR – HIRSIZLIK – KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ

İlk Derece Mahkemesinin Kabulü Olay günün gündüz vakti saat 9:00 sıralarında sağın katılım ikametgahını hırsızlık yapmak amacıyla girdiği, ikametin içerisinden 2 (iki) adet el çantası ve 1(bir) adet telefon aldı, bu sırada katılamam uyandı ve sağ elindeki suça konu eşyalarla birlikte gördüğü bunun üzerine sana kaçtığı, katılım kesintisiz sonucu yakaladığı ve katılım çantayı geri almak istemesi sebebiyle aralarında yaşanan arbede de sanığın yere düşen katlara tekmeyle vurmak suretiyle suça konu eşyalarla birlikte birlikte olay yerinden kaçtığı, kolluk görevlilerinin olay yerine gelmesi üzerine katılan ile birlikte sanığı aramaya başladıkları, salığı yeniden görmeleri üzerine sanığın elindeki suça konu kol çantasını yere atarak yeniden kaçmaya başladığı ancak kanlı görevlerince yakalandığı, suça konu cep cep telefonun ise üst aramalarında el ele geçirilerek katana teslim edildiği maddi vakıa olarak kabul edilmiştir. Katılanların tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı tevili yoluyla ikrar ettiği anlaşılmıştır. Katılanın sanığı kesin ve net olarak teşhis ettiğine ilişkin 8.10.2017 tarihli canlı teşhis tutanağı dava dosyasına mevcuttur. B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir. IV. Gerekçe Sanık müdafi diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Katılanın ikametine hırsızlık yapmak amacıyla giren sanığın evin içerisinden 2 (iki) adet el çantası ve 1 (bir) adet telefon aldığı, bu sırada katılan salığı elindeki suça eşyalarla birlikte görmesi üzerine sanığın ikametten kaçtığı ve katların kesintisiz takip sonucu sanığı dışarıda yakaladığı, katılan çantayı geri almak istemesi sebebiyle aralarında yaşanan arbede salgın yere düşen katana tekmeyle vurmak suretiyle suça kula eşyalarla birlikte olay yerinden kaçtığı somut olayda, hırsızlık eylemi konut içerisinde oluşmasına rağmen sanığın suça konu malların alınmasına karşı koymamaya yönelik cebir kullanması sonucu eylemin yağmaya dönüştüğü yer sokak üzeri olup yağma eyleminin konut içerisinde işlendiğini kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, sanığın eyleminin 5237 sayılı karının 148. maddesinin birinci fıkrasında ve 116 ıncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen yağma ve konut dokunulmazlığını ihlali suçlarını oluşturduğu gözetilmeden delillerin takdirinde ve suç vasıfında yanılgıya düşürülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir