Davaların Birleştirilmesinde Bağlayıcılık Kuralı Anayasa’ya Aykırı Bulundu

Anayasa Mahkemesi 17.06.2025 tarih ve 2024/237 Esas 2025/137 Karar sayılı kararı ile; aynı yargı çevresinde açılan davaların birleştirilmesi kararının, ilk davanın açıldığı mahkemeyi bağlamasına ilişkin kanun hükmünü Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. Mahkeme, bu durumun hukuki güvenliği ve kanuni hâkim güvencesini zedelediğini belirtti.

Başvuru Konusu

Karara konu olan başvuru, Nevşehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapıldı. Mahkemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar” ibaresinin iptalini talep etti. Gerekçe olarak, birleştirme kararının ilk davanın açıldığı mahkeme tarafından denetlenememesi ve bu durumun hukuk devleti, hak arama hürriyeti ve kanuni hâkim güvencesi ilkelerine aykırılık oluşturduğu ileri sürüldü.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi, itirazı özellikle kanuni hâkim güvencesi (Anayasa m. 37) kapsamında inceledi.

  • Kanuni Hâkim İlkesi: Mahkeme, kanuni hâkim güvencesinin, kişilerin yargılanacağı mahkemenin önceden ve kesin olarak kanunla belirlenmesini gerektirdiğini vurguladı. Bu ilke, belirli bir olay ya da kişiye özgü, sonradan oluşturulan mahkemelerde yargılama yapılmasını engeller.
  • Birleştirme Kararının Niteliği: Mahkeme, davaların birleştirilmesinin, yargılamayı hızlandırma ve çelişkili kararları önleme gibi haklı amaçlar taşıdığını kabul etti. Ancak, itiraz konusu kuralda, birleştirme kararının ikinci davanın açıldığı mahkeme tarafından verilmesi ve bu kararın ilk davanın açıldığı mahkemeyi bağlamasının sorunlu olduğunu belirtti.
  • Hukuki Güvence Eksikliği: Mahkeme, koşulları oluşmadığı halde keyfi olarak verilen bir birleştirme kararının denetlenmesi ve dosyanın ilk mahkemeye geri gönderilmesini sağlayacak etkili bir mekanizma bulunmamasını kritik bir eksiklik olarak değerlendirdi. Birleştirme kararının hükümle birlikte kanun yolu incelemesine tabi tutulması, ancak bu incelemede başka bir bozma sebebi yoksa dosyanın ilk mahkemeye dönmesini engelliyor. Bu durum, davanın bakılacağı mahkemenin geri dönülemez şekilde değiştirilmesi sonucunu doğurarak kanuni hâkim ilkesine aykırılık teşkil ediyor.

Bu gerekçelerle, Anayasa Mahkemesi söz konusu ibarenin Anayasa’nın 37. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline oy çokluğuyla karar verdi.

Karşı Oy Gerekçesi

 

Başkanvekilleri Hasan Tahsin Gökcan ve Basri Bağcı ile Üye İrfan Fidan karara karşı oy kullandı. Karşı oy gerekçesinde şu noktalar öne çıktı:

  • Adalet Ekonomisi ve Yargılama Süresi: Birleştirme kararının, adalet ekonomisi ve yargılamanın makul sürede tamamlanması amacıyla yapıldığını, bu durumun Anayasa’nın 141. maddesine uygun olduğunu belirttiler.
  • Mahkeme Değişikliği Yok: Kanuni hâkim güvencesinin “mahkeme” ile ilgili olduğunu, “hâkim” ile ilgili olmadığını savundular. Aynı yargı çevresindeki daireler arasında dosya transferinin, hukuken aynı mahkeme içerisinde kaldığını ve bu nedenle kanuni hâkim güvencesine aykırı bir durum olmadığını ifade ettiler.
  • Denetim Mekanizması Mevcut: Birleştirme kararlarının tamamen denetimsiz olmadığını, 168. madde gereğince esas kararla birlikte kanun yolu incelemesine tabi tutulabildiğini ve hatalı birleştirmelerin bozma sebebi olabildiğini belirttiler.
  • Kötüye Kullanım İhtimali: Bir düzenlemenin kötüye kullanım ihtimalinin, o düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu anlamına gelmediğini, bu tür sorunların uygulamaya ilişkin olduğunu ve idari veya adli yaptırımlarla çözülebileceğini savundular.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir