EKSİK İNCELEME – HUKUKİ/FİİLİ KESİNTİ – KESİNTİSİZ SUÇ – MÜKERRER CEZALANDIRMA – PARADA SAHTECİLİK – TEMEL CEZANIN BELİRLENMESİ

I. HUKUKİ SÜREÇ Sanık hakkında Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.11.2015 tarihli iddianamesiyle parada sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza kanununun 197. maddesinin birinci fıkrası, 157. maddesinin birinci fıkrası, 53 ve 54. maddeleri uyarınca dava açılmıştır. Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi 17.12.2015 tarih ve 2015/172 Esas, 2015/175 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında parada sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 197. maddesinin birinci fıkrası, 58. maddesi ve 53. maddesi uyarınca üç yıl dört ay hapis cezası ıle 16.660,00 TL adlı para cezası ıle cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına; dolandırıcılık suçundan ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanığın temiz isteği; hakkında lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir. Cumhuriyet Savcısının temiz isteği; sanık hakkında para da sahtecilik suçundan belirlenen temel cezada alt sınırdan uzaklaşılmış ise de daha fazla oranda teşdit yapılması gerektiğine ve dolandırıcılık suçundan da cezalandırılması gerektiğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Dava konusu olay, sanığın, cep telefonunu satın aldığı mağdura, 1.250,00 TL karşılığı sahte parası vermesi üzerine, sanığın evinde yapılan aramada dahil olmak üzere 88 adet sahte 50 TL’nin, 27 adet sahte 100 TL’nin ve bir adet sahte Amerikan dolarının el ele geçirilmesine ilişkindir. 28.10.2015 tarihli Ev Arama ve El Koyma Tutanağı, T.C. Merkez Bankası’nın 09.11.2015 tarihli raporu, tanık F G’nin beyanı ile 28.10.2015 tarihli teşhis tutanağı mevcuttur. IV. GEREKÇE A. Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm yönünden; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için failin hileli davranışlarda bulunması, mağdurun aldatılması ve aldatma sonucunda mağdurun mal varlığında eksilme olması gerekmektedir. Somut olayda sanığın, üzerine atılı eylemi nedeniyle iradesi hile ve desise uygulanarak fesata uğratılmış bir mağdurun bulunduğuna dair iddia ve tespitin bulunmadığı, bu nedenle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. B. Sanık hakkında parada sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden; UYAP ortamında yapılan araştırmada; sanığın parada sahtecilik suçundan 25.10.2015 tarihinde işlediği iddia edilen Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/167 Esasında kayıtlı olan ve yargılaması devam eden dosyası ile yürütülen yargılamanın olduğu anlaşılmıştır. Parada sahtecilik suçunun kesintisi suçlardan olması ve iddianamenin düzenlenmesi ile hukuki kesintinin oluşması karşısında, sandığın mükerrer cezalandırılmasının önlenmesi bakımından sanık hakkında Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava ile incelemeye konu davanın birleştirilerek ayrıca parada sahtecilik suçundan sanık hakkında açılmış başkaca soruşturma veya dava dosyası olup olmadığı da araştırılarak söz konusu dosyalar da getirtilip incelenerek davaların birleştirilmesi, mümkün olmadığında dosya içerisine alınıp bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konulmasından sonra hukuki veya fiili kesınti bulunup bulunmadığı tespit edilmek suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayını ile suçu sabit görülmesi halinde, ele geçen sahte para miktarı, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın birden fazla kişiye karşı aynı suçu işlemdeki kararlılığı ve suç kastının yoğunluğu gözetilerek temel cezanın alt sınırdan önemli ölçüde uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, dosyaya konu eylemin ayrı suç olarak kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi hukuka aykırı bulunmuştur. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 14.03.2023 tarih ve 2020/7590 Esas, 2023/1281 Karar)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir