*Bozma *Gönderme Kararı *Islah *Tahkikatın Sona Ermesi

T.C.
YARGITAY
İkinci Hukuk Dairesi

E: 2024/2609
Κ: 2024/9396
T: 03.12.2024

  • Bozma
  • Gönderme Kararı
  • Islah Tahkikatın Sona Ermesi

Özet: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 177. maddesinde yer alan ıslahın zamanı hususunda 22.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. maddesi ile açıklayıcı bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre; “Yargıtayın bozma kararından veya Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya İlk derece Mahkemesine gönderildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” hükmü getirilmiştir. Böylelikle kanunda öngörülen şartları sağladığı takdirde Yargıtay bozma kararı ve Bölge Adliye Mahkemesi gönderme kararından sonra da ıslah yapılabilmesi mümkün kılınmıştır. Somut olayda; tahkikata ilişkin işlemlerin devam ettiği ve tahkikat sona ermeden ıslah dilekçesi sunulduğuna göre Mahkemece ıslah istemi dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.

(6100 s. HMK m. 176, 177)

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY İLÂMI

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından ıslah talebinin dikkate alınmaması, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Islah kurumu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 176’ncı ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Islah, davacı veya davalının, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağı kapsamındaki usul işlemlerini, karşı tarafın iznine ve hâkimin onayına bağlı olmaksızın belli kurallar çerçevesinde bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmesini sağlayan bir usul hukuku kurumudur. Islahın zamanı ve şekli, 6100 sayılı Kanun’un 177 inci maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddenin birinci bendinde “Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.” hükmü yer almakta olup. Yargıtay’ın 04.02.1948 tarihli ve 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı, yine 06.05.2016 tarihli ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları gereği uygulama bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı ve bozma sonrası ıslah taleplerinin reddi gerektiği şeklinde gerçekleşmiştir. Bununla birlikte 6100 sayılı Kanun’un 177 inci maddesinde yer alan ıslahın zamanı hususunda 22.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18 inci maddesi ile açıklayıcı bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre; birinci fıkradan sonra gelmek üzere ikinci fıkra olarak “Yargıtayın bozma kararından veya Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya İlk Derece Mahkemesine gönderildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” hükmü getirilmiştir. Böylelikle kanunda öngörülen şartları sağladığı takdirde Yargıtay bozma kararı ve Bölge Adliye Mahkemesi gönderme kararından sonrada ıslah yapılabilmesi mümkün kılınmıştır.

Somut uyuşmazlıkta, davacı-karşı davalı kadın vekili dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ve 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiş bilahare İlk Derece Mahkemesince yapılan 15.06.2023 tarihli celseden sonra sunduğu 15.10.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle nafaka ve tazminat istemlerini artırmıştır. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçelerinde, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinin tahkikat bitirildikten sonra yapıldığı ve hükme esas alınamayacağı belirtilmişse de 6100 sayılı Kanun’un 184 üncü maddesinde, “Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder. ” şeklinde düzenlendiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan 15.06.2023 tarihli duruşma tutanağının incelenmesinde, taraf vekillerinin yapılan tahkikata karşı beyanları alınmadığı gibi taraf vekillerine tanık beyanlarına karşı beyanda bulunmak üzere süre verildiği, İlk Derece Mahkemesince aynı celce 2 numaralı ara kararla tahkikatın bitirildiği ihtar edilmişse de 6100 sayılı Kanun’un 184 üncü maddesi hükmü uyarınca tahkikatın usulüne uygun olarak bitirilmediği, bu nedenle davalı-karşı davalı kadın vekili tarafından tahkikata ilişkin işlemleri devam ederken ve tahkikat sona ermeden ıslah dilekçesi sunduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Mahkemece, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ıslah istemi de dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ıslah istemi- nin dikkate alınmaması yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin nafakaların ve tazminatların miktarlarına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Sümmani’ye yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir